Carl Gustav Jung, modern psikolojinin önde gelen isimlerinden biri olan İsviçreli psikiyatr ve analitik psikolojinin kurucusudur. 26 Temmuz 1875’te İsviçre’nin Kesswil kasabasında doğan Jung, din adamı bir babanın ve güçlü bir entelektüel ilgiye sahip bir annenin çocuğu olarak büyüdü. Küçük yaşlardan itibaren hayal gücü ve içsel dünyası oldukça zengin olan Jung, bireyin bilinçdışı süreçleri üzerine derinlemesine düşünmeye başladı.

Eğitim ve Erken Kariyer
Jung, Basel Üniversitesi'nde tıp eğitimi aldıktan sonra Zürih’te Burghölzli Psikiyatri Hastanesi’nde çalışmaya başladı. Burada, psikiyatri alanında dönemin en ileri tekniklerini öğrenme fırsatı buldu ve özellikle şizofreni üzerine çalışmalarıyla dikkat çekti. Jung’un bu dönemde Sigmund Freud ile tanışması ve onunla işbirliği yapması, hayatında dönüm noktası oldu. Freud’un psikanaliz teorilerine duyduğu ilgi, bir süre için ikili arasında yakın bir dostluğun ve işbirliğinin gelişmesini sağladı.

Analitik Psikolojinin Doğuşu
Jung, zamanla Freud’un teorilerinden farklı bir bakış açısı geliştirdi. Bilinçdışını yalnızca bireysel deneyimlerin bir yansıması olarak gören Freud’un aksine, Jung kolektif bilinçdışı kavramını ortaya attı. Ona göre, kolektif bilinçdışı, tüm insanlık tarafından paylaşılan arketiplerin ve evrensel sembollerin bir deposuydu. Bu farklılıklar nedeniyle Freud ile yollarını ayırdı ve analitik psikoloji adını verdiği kendi teorik çerçevesini geliştirdi.

Başlıca Katkıları
Jung’un psikolojiye katkıları oldukça geniştir:

Arketipler: İnsan zihninde evrensel olarak bulunan temel imgeler ve temalar.
Kolektif Bilinçdışı: Tüm insanların paylaştığı, atalarından miras kalan bilinçdışı bir katman.
Bireyleşme Süreci: Bireyin tam anlamıyla kendisi haline gelmesini sağlayan psikolojik gelişim süreci.
Persona, Gölge, Animus/Anima: İnsan psikolojisinin farklı yönlerini açıklayan kavramlar.
Psikolojik Tipler: Jung’un geliştirdiği introversiyon (içe dönüklük) ve ekstraversiyon (dışa dönüklük) kavramları, modern kişilik testlerinin temelini oluşturmuştur.
Eserleri ve Mirası
Jung’un kaleme aldığı en önemli eserler arasında Psikolojik Tipler, Kırmızı Kitap, Anılar, Düşler, Düşünceler ve Ruh ve Arketipler bulunur. Felsefe, din, mitoloji ve sanat gibi alanlarda derin araştırmalar yaparak insan ruhunu daha geniş bir çerçevede anlamaya çalıştı.

6 Haziran 1961’de Küsnacht, İsviçre’de hayatını kaybeden Jung, psikoloji dünyasında bugün hâlâ büyük bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Analitik psikoloji yaklaşımı, bireyin içsel dünyasına dair zengin bir anlayış sunarak insanlık tarihindeki yerini sağlamlaştırmıştır.